23 Şubat 2015 Pazartesi

Ekran Başında: Death Parade

Balayındaki Takashi ve Machiko trafik kazası geçirince kendilerini Quindecim isimli bir barda buluyorlar. Olanları hatırlamadıkları gibi içinde bulundukları ortama ve onlara "ölümüne oynamaları" gereken bir oyun seçtiren donuk bakışlı barmene de pek bir anlam veremiyorlar. İlk tepkileri saçma sapan konuştuğunu düşündükleri bu son derece ciddi görünüşlü adamdan uzaklaşıp barı terk etmek oluyor. Fakat bu imkanlar dahilinde değil. Sonunda biraz korkudan, çoğunlukla da çaresizlikten oyunu oynamayı kabul ediyorlar.

İşte Death Parade böyle başlıyor.



Japonya'da 9 Ocak'ta yayınlanan çarpıcı ilk bölümün hemen ardından tüm bunların neden yapıldığını, oyunun amacının ne olduğunu açıklamaya, kafalardaki bazı soruları cevaplamaya başlıyorlar. Besbelli bir tür araf olan bölgede ölen insanların gerçek yüzlerini görmemiz sağlanıyor. Sırların nasıl ortaya döküleceğinin, nasıl yüzeydeki görüntünün yerle bir olup gerçeklerin ortaya serileceğinin ustalıkla işlendiğini daha önce de sanatın birçok dalında görmüştük. Bu animede de aynı yoldan giderek ilgiye değer bir kurgusal zemin hazırlanmış.


Karakterlere gelecek olursak, ilk olarak bizi karşılayan Decim'e değinmemiz gerekir.

Çarpıcı koleksiyonunun ve örümcek ağlarının da etkisiyle Decim'in serinin en çok merak uyandıran karakteri olduğunu söyleyebiliriz. Sağı solu belli olmayan ve Decim'e her fırsatta patronu olduğunu belli eden Nona da bölümler ilerledikçe bizi yeni karakterlerle tanıştırıyor ve olan bitenle ilgili en çok bilgiyi de aslında onun sayesinde öğreniyoruz. Yani bir işe yarıyor! Hafızasını kaybetmesine rağmen bara geldiğinde ölü olduğunun farkında olan tek insan olarak Decim'in yardımcısı olmaya hak kazanan "siyah saçı kadın" gibi karakterler de var ki gizem dozunu iyice artırıyorlar.



Renklerine hayran kaldığımı belirtmeme gerek var mı? Muhteşem morlar, maviler, pembeler... Renk paleti, barın olduğu kadar tüm animenin atmosferine de olağanüstü bir katkı sağlıyor.

Biraz da seslendirmelere değinmek istiyorum.

Psikolojik gerilim türünde bir anime için seslendirmenin ne kadar önemli olduğunu, ince ayar gerektirdiğini tahmin edebilirsiniz. Barda oynanan oyunlar sırasında insanların nasıl krize girdiklerini, ağlayıp feryat ettiklerini, sağa sola saldırdıklarını düşünün. Bu noktada seslendirme ekibi alkışı hak ediyor. İzlerken duyduğunuz seslerden etkilenmemeniz mümkün değil.



Tüm bunlar göz önünde bulundurulunca...

Yirmi beşer dakikalık bölümlerden oluşan ve henüz yedi bölümü yayınlanan Yuzuru Tachikawa'nın Death Parade'i, kurgusu ve atmosferiyle içinde bulunduğumuz yılın en iyilerinden biri olmaya aday. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...