2 Ağustos 2014 Cumartesi

Ekran Başında: Speak/Konuş Benimle

Dün Laurie Halse Anderson'ın ünlü romanı Speak'in film uyarlamasını izledim. Kitabı bir türlü elime geçiremediğim için -bir ara neredeyse ABD'den getirtecektim- adaptasyonun ne kadar aslına sadık olduğuyla ilgili yorum yapamayacağım fakat birtakım sıkıntıları olsa da izlediğime memnun olduğum filmler arasına girdi.



Kitabın ya da filmin konusuna şöyle bir göz attıysanız, yaşadığı travmatik bir olay sonrası insanlardan uzak duran, içine kapanan ve "konuşamayan" bir karakterin yaşadığı dehşeti, öfkeyi ve yanında gelen bazı duyguları anlatan bir çalışma olduğunu biliyorsunuzdur. Ben de bu kadarını bilerek DVD'yi izlemeye başladım. İlk anda tüm sırlarını ele vermeyen ama hissettiren film, ikinci yarısında tempo kazanıyor ve oyunculuk performansları açısından da iyileşiyor. Belki tüm film boyunca değil ama özellikle kapanış sekansında genç Kristen Stewart'ın performansını beğendim diyebilirim.


Filmde tüm dünyada olan ama ABD'de ayyuka çıkan örnekleriyle ırkçılık, ayrımcılık, "bullying" gibi temalar işleniyor. Birbirinden sevimsiz ve itici karakterler var. Bu temaların hepsi derinlemesine irdelenmiyor, kimisinde şöyle bir değinilmiş havası var. Baş karakter Melinda Sordino'nun yaşadığı korkunç olay ile etkilerine odaklanılıyor ve söz gelimi öğretmeni ırkçıysa ya da kendisi de ırkçı düşüncelere sahipse bunlar kısaca ekrana yansıyor. Kimseye açılamayan Melinda'nın nasıl arkadaşları tarafından terk edildiğini, bir başına bırakıldığını izliyor ve sonuçta aslında konuşsa da insanların diyeceklerini ve özünde onu önemsemeyeceklerini düşündüğünü görüyoruz. Neredeyse hiç konuşmasa da okulda ve okul yolunda yanına birileri arkadaşıymış gibi takılıveriyor. Şaşırtıcı ve inanılmaz gelebilir ama üniversitede benim de böyle bir "arkadaşım" vardı. Yani, o kadar da fantastik değil.


Sevdiğim noktalardan biri Melinda'nın "hair woman" dediği edebiyat öğretmenine dönüşmeye başladığını hissetmesiydi. Aralarında iletişim olmasa da bir bağ vardı ve Melinda iyileşme sürecine adım atarken öğretmeninin de bir şekilde değiştiğini gördük. İyileşme süreci demişken... Bunun da daha iyi vurgulanabileceğini, belki başka şekillerde ekrana yansıtılabileceğini düşünüyorum açıkçası. O ilk adım, değişim süreci için çok önemliyken tam olarak hakkının verilmediğini düşünüyorum. Hem Melinda'nın hem çevresindeki insanların Melinda'ya karşı tavırlarının değişmesi daha iyi aktarılabilirdi diye düşünüyor ve kitapta nasıl anlatıldığını merak ediyorum doğrusu. -Yine kitabı okumamış olmanın verdiği hisler.-

1999'dan bu yana bir şekilde sinema dünyasında yer alan Kristen Stewart'ın Twilight/Alacakaranlık öncesi oyunculuğunu merak ediyorsanız ve konusu itibarıyla ilginizi çekiyorsa, bu 2004 yapımı festival filmini izledikten sonra pişman olmayacağınızı düşünüyorum. = )

*Filmin DVD'si ülkemizde satılmaktadır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...